Günümüz küreselleşen kapitalizminin bir yandan toplumları sınıflaştıran diğer yandan da farklı kimliklere bölen yapısı günümüz toplumlarını iç-çatışmalara (antogonizmalara) açık hâle getiriyor. Bu da her bir kimliğin kendi köyüne dönmesine ve kendi köyünün demokratikleşmesine zaman harcaması gerektiğini söylüyor. Orta-Doğu, Afrika ve Güney Amerika’da bir çok ülkede gördüğümüz darbeler ya da etnik ve din temelli çatışmalar bu iç çatışmaların örnekleriyle dolu. Türkiye gibi çok-kimlikli toplumun iç-çatışmalardan uzaklaşıp var olan sorunlarını çözebilmesi demokrasi fikrinin ve empati düzeyinin yükselmesine bağlıdır. Şimdilik bu iç-çatışmalar Batı demokrasilerinde kontrol altında tutulabiliyorsa da gelişmekte olan ülkelerde bu yapılamadığından, o ülkelerde siyasi gerginlikler zaman zaman iç-çatışmalara evriliyor. .
. Şimdilik bu iç-çatışmalar Batı demokrasilerinde kontrol altında tutulabiliyorsa da gelişmekte olan ülkelerde bu yapılamadığından, o ülkelerde siyasi gerginlikler zaman zaman iç-çatışmalara evriliyor. Bu da her bir kimliğin kendi köyüne dönmesine ve kendi köyünün demokratikleşmesine zaman harcaması gerektiğini söylüyor. Orta-Doğu, Afrika ve Güney Amerika’da bir çok ülkede gördüğümüz darbeler ya da etnik ve din temelli çatışmalar bu iç çatışmaların örnekleriyle dolu. Türkiye gibi çok-kimlikli toplumun iç-çatışmalardan uzaklaşıp var olan sorunlarını çözebilmesi demokrasi fikrinin ve empati düzeyinin yükselmesine bağlıdır. Günümüz küreselleşen kapitalizminin bir yandan toplumları sınıflaştıran diğer yandan da farklı kimliklere bölen yapısı günümüz toplumlarını iç-çatışmalara (antogonizmalara) açık hâle getiriyor.