Kilise baskını; Batı ülkelerinde Kuran yakma eylemleri ile Filistin’deki İsrail saldırılarından sonra artan Hristiyanlara yönelik hedef gösterme eylemiydi. IŞİD de ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal ve devlet otoritesini yok etmesinden sonra ortaya çıkan El Kaide terör örgütünün Irak yapılanmasının devamı” dedi. Sığınmacılar bunlara ülkeye rahat giriş yapmaları anlamında örtü sağlıyor. Bunların kayıt dışı istihdamları ise işsizliğin artmasına ve ekonomik olarak vergi kaybına yol açıyor. ‘YABANCI DEVLETLERİN YIPRATMA ARAÇLARI’Terör olaylarının panik ve tehdit yaratmak için çıkarıldığını belirten Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. ",. Yılmaz, “Türkiye’de iki tür IŞİD militanı var; yerel gruplar ve örgütün dağılması ile ülkemize gelenler. Bazı bölgelerimiz Araplaşabilir. Dr. Terör örgütü DHKP-C’nin eylemlerini arttırması da dikkat çekici. Ali Poyraz Gürson, “Kaçak göçmenler ve sığınmacılar, ülkemizde yabancı terör örgütlerinin potansiyel insan kaynağı durumunda. Gürson, “Saldırılar dikkate alındığında örgütün eylemlerde savunmasız hedefleri tercih ettiği görünüyor. Ortadoğu bölgesinde radikalleşme arttıkça terör örgütleri her zaman olacak” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Filistin davasına ilişkin açıklamaları bu kişileri tahrik etmiş olabilir. Terör saldırısının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT tarafından terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyonlar düzenlendi. Bunlar aslında arkalarındaki güçlere hizmet ederler” dedi. Elemanlarının saklanmalarına uygun ortam sağlanması açısından iç güvenliğimiz için tehdit oluşturuyor. Bu sorular Türk diline muhalefet, bölgesel özerklik ve hatta bölünme isteği boyutlarına ulaşabillir. Örgütün Avrupa ülkelerine eylem yapmak veya teşkilat oluşturmak için görevlendirdiği personeli de Türkiye üzerinden gönderdiği düşünülüyor. Dr. ",Uzmanlar, son yaşanan Santa Maria Kilisesi saldırısı sonrası IŞİD tehlikesine ilişkin sığınmacı ve kaçak göçmenlerin terör yapılanmasına zemin ve eleman sağladığına dikkat çekti. Diğer taraftan terör örgütü eylemlerini veya destek veren devletlerin siyasi amacına hizmet eden faaliyet olarak değerlendirmek gerekir. İleride siyasette rol alabilecek kişiler farklı gündemlerle ortaya çıkabilir” dedi. Terör örgütü IŞİD’in İstanbul Sariyer’de bulunun Santa Maria Kilisesi saldırısının yankıları sürüyor. Türkiye’de sığınmacı sorunun Atatürk’ün kurduğu ulus-devlet yapısına zarar verdiğini belirten Esenyurt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Sait Yılmaz, “Sığınmacılara yönelik bir an önce tedbir almazsak sonuçlarını önümüzdeki on yıllarda çok daha ciddi bir iç güvenlik sorunu olarak hissetmeye başlayacağız. Eylem IŞİD tehdidi gerçeğini hatırlattı. Terör, devletlerin karanlık savaş ortamında ekonomik ve ticari ambargolar, ithalat ve ihracat kotaları gibi diğer devletlere karşı uyguladıkları yıpratma politikası olarak ele alınmalı. Operasyonların kapsamında birçok tutuklama olurken bir kısım sanık da “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldı.
Örgütün Avrupa ülkelerine eylem yapmak veya teşkilat oluşturmak için görevlendirdiği personeli de Türkiye üzerinden gönderdiği düşünülüyor. Dr. Sığınmacılar bunlara ülkeye rahat giriş yapmaları anlamında örtü sağlıyor. Bazı bölgelerimiz Araplaşabilir. Bunlar aslında arkalarındaki güçlere hizmet ederler” dedi. ",. Dr. Terör örgütü DHKP-C’nin eylemlerini arttırması da dikkat çekici. ",Uzmanlar, son yaşanan Santa Maria Kilisesi saldırısı sonrası IŞİD tehlikesine ilişkin sığınmacı ve kaçak göçmenlerin terör yapılanmasına zemin ve eleman sağladığına dikkat çekti. Terör saldırısının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT tarafından terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyonlar düzenlendi. Eylem IŞİD tehdidi gerçeğini hatırlattı. Türkiye’de sığınmacı sorunun Atatürk’ün kurduğu ulus-devlet yapısına zarar verdiğini belirten Esenyurt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Bunların kayıt dışı istihdamları ise işsizliğin artmasına ve ekonomik olarak vergi kaybına yol açıyor. ‘YABANCI DEVLETLERİN YIPRATMA ARAÇLARI’Terör olaylarının panik ve tehdit yaratmak için çıkarıldığını belirten Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Gürson, “Saldırılar dikkate alındığında örgütün eylemlerde savunmasız hedefleri tercih ettiği görünüyor. Bu sorular Türk diline muhalefet, bölgesel özerklik ve hatta bölünme isteği boyutlarına ulaşabillir. Yılmaz, “Türkiye’de iki tür IŞİD militanı var; yerel gruplar ve örgütün dağılması ile ülkemize gelenler. Ortadoğu bölgesinde radikalleşme arttıkça terör örgütleri her zaman olacak” ifadelerini kullandı. IŞİD de ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal ve devlet otoritesini yok etmesinden sonra ortaya çıkan El Kaide terör örgütünün Irak yapılanmasının devamı” dedi. Terör, devletlerin karanlık savaş ortamında ekonomik ve ticari ambargolar, ithalat ve ihracat kotaları gibi diğer devletlere karşı uyguladıkları yıpratma politikası olarak ele alınmalı. Operasyonların kapsamında birçok tutuklama olurken bir kısım sanık da “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldı. Terör örgütü IŞİD’in İstanbul Sariyer’de bulunun Santa Maria Kilisesi saldırısının yankıları sürüyor. Türkiye’nin Filistin davasına ilişkin açıklamaları bu kişileri tahrik etmiş olabilir. Kilise baskını; Batı ülkelerinde Kuran yakma eylemleri ile Filistin’deki İsrail saldırılarından sonra artan Hristiyanlara yönelik hedef gösterme eylemiydi. Sait Yılmaz, “Sığınmacılara yönelik bir an önce tedbir almazsak sonuçlarını önümüzdeki on yıllarda çok daha ciddi bir iç güvenlik sorunu olarak hissetmeye başlayacağız. Elemanlarının saklanmalarına uygun ortam sağlanması açısından iç güvenliğimiz için tehdit oluşturuyor. Ali Poyraz Gürson, “Kaçak göçmenler ve sığınmacılar, ülkemizde yabancı terör örgütlerinin potansiyel insan kaynağı durumunda. Diğer taraftan terör örgütü eylemlerini veya destek veren devletlerin siyasi amacına hizmet eden faaliyet olarak değerlendirmek gerekir. İleride siyasette rol alabilecek kişiler farklı gündemlerle ortaya çıkabilir” dedi.