Cervantes Enstitüsü, İstanbul’un ardından Ankara’da da açılıyor

 
Cervantes Enstitüsü, İstanbul’un ardından Ankara’da da açılıyor Cervantes Enstitüsü, İstanbul’un ardından Ankara’da da açılıyor

Üniversite, tüm akademik faaliyetler için büyük bir destek sağlayacaktır. ‘Özgürce ve bağımsız’Enstitünün programı hakkında bilgi veren Montero, “Yabancı dil olarak İspanyolca dersleri, İspanyolca öğretmenlerinin eğitimi için dersler, İspanya’da resmi geçerliliği olan sınavlar ve sertifikalar, Latin Amerika elçilikleriyle bağlantılı olarak film, müzik ve edebiyatla ilgili kültürel faaliyetlerin düzenlenmesi yer alıyor. Enstitünün misyonunun İspanyol kültürünü İspanyolca dilinde savunmak ve yaymak olduğunu söyleyen Montero, “İspanyol kültüründen bahsederken İspanyolca kültürünü, fakat aynı zamanda devletin diğer resmi dilleri olan Katalanca, Galiçyaca ve Baskçayı da kastediyoruz” dedi. İşte bu yüzden birinin ‘üşüyorum’ ya da ‘seni seviyorum’ yazabildiği her dile saygı duyuyorum” ifadelerini kullandı. Türkiye birçok kültürel geleneğin ve birçok kesişmenin yaşandığı bir ülke ve bu nedenle kültürlerarasılık üzerine çalışmak için Türkiye önemli bir referans noktası” ifadelerini kullandı. Benim için İspanyolca önemlidir çünkü ‘anne üşüyorum’ demeyi öğrendiğim ya da ilk kez ‘seni seviyorum’ dediğim dildir. Montero, İspanyolcanın dünyada anadil olarak konuşulan diller arasında Mandarin Çincesinden sonra ikinci, uluslararası ilişkilerde ise İngilizceden sonra ikinci dil olduğunu anımsatarak “Cervantes Enstitüsü’nün uluslararası ağda varlık gösterdiği yer sayısı bu yıl Avrupa, Asya ve Afrika’da 100’e ulaştı” diye konuştu. Aynı zamanda bir şair olan Montero, dil çaşitliliğine saygının önemli olduğunun altını çizerek “Edebiyat en mahrem hayatımızla ilgilidir ve herhangi bir anadil iyi bir edebi ifade olabilir. Enstitünün 2001’de açılan İstanbul biriminin ardından Ankara’da, İspanya Büyükelçiliği ile işbirliği içinde, Başkent Üniversitesi’nde bir uzantısının açılacağından bahseden Montero, “Biz İspanyol kültürünü tüm değerleriyle birlikte öğretmeyi seviyoruz. ",İspanyolca dil eğitimi veren uluslararası Cervantes Enstitüsü’nün Genel Müdürü Luis García Montero, “Türkiye birçok kültürel geleneğin ve birçok kesişmenin yaşandığı bir ülke ve önemli bir referans noktası” dedi. ",. Neden Başkent Üniversitesi sorusunu yanıtlayan Montero, “Üniversitenin kurucusu da çok prestijli bir tıp bilimcisi. Bu anlamda Başkent Üniversitesi çok önemli” dedi. Ve Cervantes Enstitüsü, İspanyolcayı sadece bir kültür dili değil aynı zamanda bir bilim ve teknoloji dili haline getirmek istiyor. Montero, İspanya Büyükelçiliği’nin resmi ikametgahında, enstitünün Ankara’da açılacak birimiyle ilgili Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Ayrıca kültürel faaliyetlerin organizasyonunda özgürce ve bağımsız olarak çalışmamıza da olanak sağlayacaktır” diye konuştu.

Cervantes Enstitüsü, İstanbul’un ardından Ankara’da da açılıyor

Üniversite, tüm akademik faaliyetler için büyük bir destek sağlayacaktır. Aynı zamanda bir şair olan Montero, dil çaşitliliğine saygının önemli olduğunun altını çizerek “Edebiyat en mahrem hayatımızla ilgilidir ve herhangi bir anadil iyi bir edebi ifade olabilir. Bu anlamda Başkent Üniversitesi çok önemli” dedi. ‘Özgürce ve bağımsız’Enstitünün programı hakkında bilgi veren Montero, “Yabancı dil olarak İspanyolca dersleri, İspanyolca öğretmenlerinin eğitimi için dersler, İspanya’da resmi geçerliliği olan sınavlar ve sertifikalar, Latin Amerika elçilikleriyle bağlantılı olarak film, müzik ve edebiyatla ilgili kültürel faaliyetlerin düzenlenmesi yer alıyor. Enstitünün misyonunun İspanyol kültürünü İspanyolca dilinde savunmak ve yaymak olduğunu söyleyen Montero, “İspanyol kültüründen bahsederken İspanyolca kültürünü, fakat aynı zamanda devletin diğer resmi dilleri olan Katalanca, Galiçyaca ve Baskçayı da kastediyoruz” dedi. Türkiye birçok kültürel geleneğin ve birçok kesişmenin yaşandığı bir ülke ve bu nedenle kültürlerarasılık üzerine çalışmak için Türkiye önemli bir referans noktası” ifadelerini kullandı. Enstitünün 2001’de açılan İstanbul biriminin ardından Ankara’da, İspanya Büyükelçiliği ile işbirliği içinde, Başkent Üniversitesi’nde bir uzantısının açılacağından bahseden Montero, “Biz İspanyol kültürünü tüm değerleriyle birlikte öğretmeyi seviyoruz. Ayrıca kültürel faaliyetlerin organizasyonunda özgürce ve bağımsız olarak çalışmamıza da olanak sağlayacaktır” diye konuştu. İşte bu yüzden birinin ‘üşüyorum’ ya da ‘seni seviyorum’ yazabildiği her dile saygı duyuyorum” ifadelerini kullandı. Neden Başkent Üniversitesi sorusunu yanıtlayan Montero, “Üniversitenin kurucusu da çok prestijli bir tıp bilimcisi. ",. Montero, İspanyolcanın dünyada anadil olarak konuşulan diller arasında Mandarin Çincesinden sonra ikinci, uluslararası ilişkilerde ise İngilizceden sonra ikinci dil olduğunu anımsatarak “Cervantes Enstitüsü’nün uluslararası ağda varlık gösterdiği yer sayısı bu yıl Avrupa, Asya ve Afrika’da 100’e ulaştı” diye konuştu. Ve Cervantes Enstitüsü, İspanyolcayı sadece bir kültür dili değil aynı zamanda bir bilim ve teknoloji dili haline getirmek istiyor. Benim için İspanyolca önemlidir çünkü ‘anne üşüyorum’ demeyi öğrendiğim ya da ilk kez ‘seni seviyorum’ dediğim dildir. Montero, İspanya Büyükelçiliği’nin resmi ikametgahında, enstitünün Ankara’da açılacak birimiyle ilgili Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. ",İspanyolca dil eğitimi veren uluslararası Cervantes Enstitüsü’nün Genel Müdürü Luis García Montero, “Türkiye birçok kültürel geleneğin ve birçok kesişmenin yaşandığı bir ülke ve önemli bir referans noktası” dedi.